Hali hazırda birkaç maddesi meclisten geçmiş olan "İç güvenlik yasa tasarısı", en çok tartışılanlar arasına girmeyi başardı. Ancak muhalefetin büyük kesiminin karşı çıktığı yasa tasarısı, tartışma konusu olarak neleri içeriyor? Muhalefet neden karşı çıkıyor ve hükümet neden tepkili? Yazılması gerekenler arasında gördüğümüz bir konu.
Adı geçen yasa tasarısının temelinde 132 madde olmasına rağmen, hükümet kanadının sadece 2-3 tanesini ön planda tutması, muhalif kesimin tepkisini çekmeye başladı. Mhp, Chp ve Hdp tasarıya tepkililer. Hükümetin bu üç partiyi koalisyon ile suçlaması, aslında hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Zira Chp ile Hdp özellikle polise yetki verilmesi ve molotof vb maddelerle eylem yerinde olanların, çok ağır yaptırımlar ile cezalandırılmasına hatta polise, kamu malına ve vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit edenlere karşı neredeyse "vur emri" verilmesine karşı. Bundan neden rahatsız olduklarını anlamak güç. Aslında Hdp'nin karşı çıkması anlaşılabilir ancak ulusalcı ve Atatürkçü kimliği ile siyaset yapan Chp'nin bunu kabul etmemesi pekte anlaşılır değil. Mhp kanadına bakıldığında ise, Mhp hükümeti köşeye sıkıştırmayı başarmış durumda. Zira Mhp'den gelen açıklamalar "Tasarının bonzai ve molotof vb kısımlarını meclise getirin. Geçmesi için tam destek vereceğiz" yönündedir.
Mhp'nin tek korkusu, valilere kolluk kuvvetlerine emir verme yetkisinin arttırılması oldu. Zira böylelikle hükümet, kendilerine karşı olan tepkileri bastırmak için valileri ve durmadan yerlerini değiştirdiği polisleri kullanacak görüşündeler. Vatandaş ise bu açıdan bakıldığında, Mhp'ye hak vermeye başladı. Çünkü tavrını net bir şekilde ortaya koyan Mhp, "Eğer bonzai ve bölücü eylemler konusunda samimiyseniz, sadece getirin bunları çözelim. Diğer maddeler üzerinde sonra konuşalım diyor". Hdp ise genellikle bölücü faaliyetler peşinde olan, yüzleri kapalı, her yere molotof atan kesimi korumanın peşinde olup, molotof ve bonzai kısmına karşı çıkıyor. Yani Mhp ile Hdp, bu tasarıda aynı maddelere karşı çıkmıyor.
Mhp yine diğer bir görüş olarakta, "Terörist başı öcalanın serbest bırakılması gündemde. Bu olursa polise verilen yetkilerin, Apo salınırsa sokağa çıkacak vatandaşlara karşı kullanılmayacağı ne malum. Yoksa yıllardır bu tür eylemler yapılıyordu. 12 Yıldır tedbir alınmayıp, aponun serbest bırakılacağı dedikoduları gündeme geldiğinde neden meclise getiriliyor" şeklinde savunma yapıyor.
Bu tasarıya karşı durmakla kendilerine göre haklı olan Mhp'nin tek sorununun, neye ne için karşı olduklarını vatandaşa tam olarak anlatamamak olduğunu görmekteyim. Çünkü mantıklı bir anlatım ile, aslında Hdp ile aynı safta olmakdıklarını ve hatta haklı olduklarını gösterebilirler. Ancak Mhp kanadında etkili hitap yapabilen bir lider yok gibi. Sinan Oğan ve Meral Akşener'in bu konularda biraz pasif kalması, kendilerini iyi anlatmamalarına sebep oluyor. Zira bu iki isim, Mhp kanadında etkileyici hitabete sahip olan kişiler olarak ön plana çıkıyor.
Muhalif vatandaşlarında yine en büyük tepkisi, son zamanlarda bebek katili Öcalan'ın serbest bırakılma haberlerinin ayyuka çıktığı bir dönemde, polis ve valilerin yetkilerinin arttırılmasının, acaba çözüm sürecine bağlı olarak sokağa çıkacak Milliyetçi kesimin bastırılması için mi yapılıyor yönünde olmaktadır. Yani verilen yetkiler bölücülerin üzerinde kullanılmazken, yoksa buna tepki olarak sokağa çıkacak Milliyetçi kesim üzerinde mi kullanılacak? sorusunu akıllara getiriyor.
Zaman her şeyin ilacıdır. Bakalım bebek katili gerçekten serbest kalacak mı? Ve polis kendisine verilecek yetkileri, zira serbest kalırsa sokağa çıkacak milliyetçi kesim üzerinde mi kullanacak? Bekleyelim ve Görelim..
