Bilindiği gibi bir hafta kadar önce yaşanan bu elim olay, tüm Türkiye'nin gündemini değiştirmiş ve yüreklerde ateş bırakmıştır. Gencecik bir üniversite öğrencisinin, tecavüze uğradıktan sonra hunharca katledilmesi, tüm Türkiye'yi ayağa kaldırmıştır. Özgecan Aslan cinayeti, Türkiye'de birçok şeyin değişmesi gerektiğini göstermiş, ve belki de idamın yeniden gelmesine neden olacaktır. Tek suçu sadece genç ve güzel bir kız olarak evine gitmek olan Özgecan, ruh sağlığına sağlam diyemeyeceğimiz, insanlıktan nasibini almamış kişiler tarafından tecavüze uğramıştır. Sapkınlıkları gözlerini o kadar kör etmiş ki, vahşeti bu masum kıza tecavüz ettikten, sonra ellerini kesip cesedi yakma derecesine taşımıştır.
22 ekim 1995 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde dünyaya gelen Özgecan Aslan, 11 şubat 2015 tarihinde saldırıya uğramış ve uğradığı bu saldırı sonucunda tecavüze uğramamak için direnirken, canilerin verdiği karşı tepki nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Katil Suphi Altındöken ise, Özgecan'ı öldürdükten sonra, tırnakları arasında DNA testinde delil bırakmamak için, ellerini kesmiş ve cesedi insanlık dışı ruh haliyle yakmıştır. Uzun yıllardır Türkiye'de tartışılan kadın cinayetleri ve tecavüz, güzel üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayeti ile, bir kez daha gündeme gelmiştir. Bu cinayet sonrasında Türkiye adeta sokağa dökülmüş, sosyal medyada ve siyasi arenada idam ciddi bir şekilde tartışılmaya başlanmıştır.
Türkiye geneline yayılan gösteriler güçlü bir kamuoyu oluşturmuş ve idamı tartışılır hale getirmiştir. Yapılan gösterilerde kadına karşı şiddet için, güçlü tedbirler alınması yönünde taleplerde bulunumuştur. Cezaların daha etkili olabilmesi için iktidar partisine ve meclise karşı kamuoyu baskısı oluşturulmuştur. Türkiye tarihinde "kara pazartesi" olarak anılan ve anılmaya devam edecek olan 16 şubat'ta "Özgecan için siyah giyin" adlı sosyal medya grupları kurulup, tepki etkinlikleri düzenlenerek, ciddi bir kamuoyu oluşturulmuştur. Özgecan Aslan'ın babası Mehmet Aslan ise, "sevgi herşey yenecektir" diyerek metanetini korumaya çalışmış ve Türkiye'ye adeta insanlık dersi vermiştir. Gerçekleştirdiği cinayet sonrasında babasından ve arkadaşından yardım isteyen gözü dönmüş katil ise, olan bitenleri soğukkanlılıkla anlatmıştır. Bazı siyasilerin böyle acı bir olayı siyaset malzemesi yapmaları, tepkilerin daha çok artmasına neden olmuştur.
Çağ üniversitesi öğrencisi Özgecan, okuduğu psikoloji bölümünü bitirerek katilleri gibi ruh hastalarına tedavi edecekti. Masum hayalleri vardı. Psikolog olacaktı. Ailesinin maddi durumunu zorladığı için, yaz tatillerinde Kıbrıs'ta bir otelde çalışmayı bile istemişti. Zavallı annesi ise kızını daha iyi şartlarda okutabilmek, böyle sapkınlardan daha uzak tutabilmek için kendisine iş bile bulmuştu. Özgecan mezara konulurken, "yavrumun üzerine toprak atmayın" haykırışları, yüreklerin birkez daha dağlanmasına neden oldu.
Cinayeti işleyen katil ise Özgecan'a saldırdıktan sonra, Özgecan'ın kendisine biber gazı sıktığını ve paniğe kapılarak aracında bulunan bıçakla onu yaraladığını, ancak ölmediğini görünce daha çok korkarak k başına levye ile defalarca vurduğunu itiraf etti. Cinayetin ardından babası ve arkadaşından yardım isteyen katil Suphi Altındöken, Özgecan'ın kalem tutan ellerini bileklerinden kesmiş ve yakmıştı. Çünkü Özgecan, namusunu korumak için direnmiş ve tırnaklarını o yaratığın yüzüne geçirmişti. Katil ise DNA örneği alınamasın diye, onu yakmaya karar vermişti.
Özgecan'ın arkadaşlarından olan A.G ise, katilin kendisini de daha önceden taciz ettiğini anlattı. Aynı zamanda katile yardım eden arkadaşının sevgilisi de, Televizyona çıkarak, kendisininde tecavüze uğradığını ancak tehdit edildiğinden dolayı kimseye anlatamadığını söyledi.
Nihayetinde çok büyük bir vahşet işlenmişti. Ve Özgecan olayına kadar onlarca kadın hergün taciz ve tecavüze uğruyor, öldürüldükten sonra cesetleri parçalanıyordu. Ama Özgecan artık son damla olmuştu ve bardak taşmaya başlamıştı.
Halk olarak bizler, artık kesinlikle idamın gelmesini ve bu alçakların kesinlikle asılmasını istiyoruz. Başka Özgecan'lar ölmesin! Kızımız, kızlarımız korkuyla gezmesin!
