Yeni yıl herhangi bir takvime göre içinde bulunduğu yılın bitmesi ve yeni bir yılın başlaması anlamına geliyor. Dünyada en çok kullanılan takvim Gregoryen Takvimine göre ülkeler 31 Aralık’ın 1 Ocak’a bağlandığı geceyi yılbaşı gecesi veya yılbaşı akşamı olarak isimlendirirler.   

İnsanlar bu gece için günler öncesinden hazırlıklar yaparlar. Kimisi bu günü dünyanın en güzel, en  görkemli şehrinde yüzlerce havai fişek ve bir çok eğlenceli organizasyon içerisinde geçirmek için yurtdışına gider, kimisi ülke içinde en iyi yere gider, kimisi evinde ya ailesiyle  yada arkadaşlarıyla günlerce öncesinden hazırlanmış bir plan dahilinde, özel hazırlanmış yiyecekler ve içecekler tüketilerek, çeşitli eğlenceler eşliğinde evlerinde kutlarlar.

Yılbaşı akşamları böyle kutlanırken aslında atladığımız çok önemli bir nokta var. Yeni yılın sanki kendisinden önceki zamanı silip attığı, sanki o zamanların yaşanmamış olduğu, ya da yeni yılla birlikte her şeyin daha güzel olacağı algısının insanlara empoze edilmiş olması. Yani anlatmak istediğim şu.

İnsanlar yılbaşı var diye çılgınlar gibi eğleniyor, bunun için belki de ciddi masraflar yapıyor, planlar yapıyor, işlerini yılbaşı gününe göre ayarlıyor ve daha neler neler...  Peki yılbaşı sanki dünyanın en önemli günüymüş gibi, yukarıda da yazdığım gibi sanki yılbaşı olunca kendisinden önceki tüm günahları silip süpürüyormuşcasına ve sanki başka alemde başka bir işe ve başka bir geleceğe hazırlanıyormuşuz gibi eğlenmek ve her şeyi unutmak, aşırılığa kaçmak, sağa sola saldırmak, gürültülü işlerle insanları rahatsız etmek de neyin nesi. 

Aklı başında olan insan acaba kaybettiği, günahlarla pişmanlıklarla, boş oyun ve eğlencelerle geçirdiği koca bir yılı geride bırakıyorum diye neden deliler gibi eğlenir ki. Halbuki olması gereken bu pişmanlıklarımızı hatırlayıp da bu yılda bunların telafisi için ne yapabilirim diye düşünmek ve hemen vakit geçmeden harekete geçmek değil midir?

İnsanların hiçbir neden olmadan öldürüldüğü, bir damla petrolün binlerce insanın kanından daha önemli olduğu, dünyanın bir çok yerinde açlıktan ölen çocukların bulunduğu, üzerine her gün sayısız bomba düşen çocukların olduğu ve bütün bu olanlara rağmen kimsenin sesini çıkarmadığı bir dünyada her yılbaşında bunların bir daha olmaması için dileklerde bulunmak ve yılın başka hiçbir günü bu olayları hatırlamamak. Ne yani insanların bir takım olayları hep hatırlamaları için her gün bir özel gün mü olmalı?