Fulham Futbol Kulübü'nün eski sahibi Mohamed Al Fayed, 94 yaşında vefat etti. 

Harrods'un sahibi olması ve hayırseverlik çabalarıyla tanınan Mısır doğumlu işadamı, hem futbol dünyasında hem de İngiliz toplumunda kalıcı bir iz bıraktı.

1970'lerde Birleşik Krallık'a gelen Al Fayed, uzun süredir İngiliz vatandaşlığı almayı arzuluyordu ve bu, hayatı boyunca elinden kaçan bir hedefti. Ancak nüfuzu göçmenlik statüsünün çok ötesine uzanıyordu.

Onun mülkiyetinde Fulham FC, üçüncü kademeden Premier Lig'e yükselen kayda değer bir yükseliş gördü. Kulüp, katkılarından dolayı kendisine borçlu olunan şükran borcunu kabul ederek, onun vefatından derin üzüntü duyduğunu ifade etti.

Fulham'ın şu anki sahibi Shahid Khan, Al Fayed'in mirasına saygı duruşunda bulunarak kulübün Premier Lig'e yükselişini, Avrupa Ligi Finaline çıkmasını ve görev süresi boyunca oyuncuların yarattığı unutulmaz anları vurguladı. Khan, Al Fayed'i "bilge, renkli ve Fulham'a bağlı" olarak nitelendirerek mirasının sonsuza kadar kulüp geleneğinin kalbinde yer alacağını vurguladı.

Al Fayed'in, sokaklarda gazlı içecekler sattığı Mısır'daki mütevazi başlangıcından, etkili bağlantıları olan iş dünyasında öne çıkan bir figür haline gelmesine kadar olan yolculuğu, onun hırsının ve kararlılığının bir kanıtıdır. Şiddetli bir ihale savaşının ardından 1985 yılında Paris Ritz oteli ve Harrods'u satın alması, bir iş adamı olarak itibarını daha da sağlamlaştırdı.

Al Fayed, işin ötesinde, özellikle yoksul ve hasta çocuklara odaklanan davaları cömertçe destekleyen, kendini adamış bir hayırseverdi. 1987 yılında Al Fayed Yardım Vakfı'nı kurması, dezavantajlı gençlerin hayatlarını iyileştirmeyi amaçlıyordu.

Ancak Al Fayed'in hayatındaki en dikkate değer bölümlerden biri, 1997'de oğlu Dodi ve Prenses Diana'nın hayatına mal olan trajik araba kazasıydı. Olay onu derinden etkiledi ve sonuçta reddedilen tartışmalı iddialar da dahil olmak üzere, ölümlerini çevreleyen koşulların yıllarca sorgulanmasına yol açtı.

Al Fayed, 2010 yılında Harrods'u Katar'ın devlet servet fonuna sattı ve gelirin önemli bir kısmını şirketin borçlarını kapatmak için kullandı. Onun vefatı bir dönemin sonunu işaret ediyor ancak onun İngiliz futbolu, iş dünyası ve hayırseverlik üzerindeki etkisi önümüzdeki yıllarda hatırlanacak.