Davutoğlu: İhtiyaç olmadıkça kelepçeli görüntü ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Manisa’da toplumun büyük kesiminin tepkisini çeken başörtülü vatandaşlara kelepçe takılması olayıyla ilgili, “Aynı hukuk devleti kuralları içinde de herhangi bir konuda soruşturma yürütülürken bayan olsun erkek olsun başörtülü olsun başı açık olsun ihtiyaç hasıl olmadıkça kelepçeli bir görüntünün ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz.” dedi. Davutoğlu, “Kaçma tehlikesi veya başka birtakım ihtimaller söz konusu ise tedbir alınabilir ama normal şartlarda zaten polisin güvenlik birimlerinin çağrısına veya şeyine uygun bir şekilde çalışma yürütülüyorsa özellikle de hanımların kelepçeli bir şekilde götürülmesini, erkeklerden ayırdığım için söylemiyorum herkes için geçerli, bunu kabul etmemiz mümkün değil. O manzarayı gördüğüm zaman da derhal arkadaşlara talimatı verdim, bu soruşturulsun. Çünkü burada aynı zamanda yürütülen soruşturmaya gölge düşürmek istercesine ortaya çıkarmak istenen bir tablo var. Yani bir mağdur psikolojisi oluşması da söz konusu. Bu doğru değil.” diye ekledi.

Davutoğlu: İhtiyaç olmadıkça kelepçeli görüntü ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz
Davutoğlu: İhtiyaç olmadıkça kelepçeli görüntü ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz
Bu içerik 940 kez okundu.
Reklam
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Manisa’da toplumun büyük kesiminin tepkisini çeken başörtülü vatandaşlara kelepçe takılması olayıyla ilgili, “Aynı hukuk devleti kuralları içinde de herhangi bir konuda soruşturma yürütülürken bayan olsun erkek olsun başörtülü olsun başı açık olsun ihtiyaç hasıl olmadıkça kelepçeli bir görüntünün ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz.” dedi. Davutoğlu, “Kaçma tehlikesi veya başka birtakım ihtimaller söz konusu ise tedbir alınabilir ama normal şartlarda zaten polisin güvenlik birimlerinin çağrısına veya şeyine uygun bir şekilde çalışma yürütülüyorsa özellikle de hanımların kelepçeli bir şekilde götürülmesini, erkeklerden ayırdığım için söylemiyorum herkes için geçerli, bunu kabul etmemiz mümkün değil. O manzarayı gördüğüm zaman da derhal arkadaşlara talimatı verdim, bu soruşturulsun. Çünkü burada aynı zamanda yürütülen soruşturmaya gölge düşürmek istercesine ortaya çıkarmak istenen bir tablo var. Yani bir mağdur psikolojisi oluşması da söz konusu. Bu doğru değil.” diye ekledi.

″BÜTÇEDEN DOLAYI HÜKÜMETİN KURULMASI GECİKMEMELİ″

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’i makamında ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Burada kendisine Cumhurbaşkanı'nın hükümeti kurma görevini ne zaman vereceğine ilişkin bir soru yöneltilen Davutoğlu, “Her şeyden önce bu Cumhurbaşkanımızın takdiridir, görevlendirmeyi ne zaman yapacakları. Ancak şu anda 7 Haziran’dan farklı olarak hükümet kurma anlamında çok net bir tablo var. Özellikle bütçe takvimi bağlamında da ele alındığında bir an önce hükümetimizin kurulması ve göreve başlaması önem taşıyor. Bizim süratle hükümetimizi kurup bütçemizi en kısa sürede geçirerek Türkiye’de bu en önemli fonksiyonu, meclisimizin ve hükümetimizin fonksiyonu bütçe yapımıdır, bunun gecikmemesi önem taşıyor. Cumhurbaşkanımızın takdirinin de bu yönde olacağını düşünüyorum. Görevlendirme açısından onun takdirini beklemek icap eder.” dedi.

″BAKANLAR KURULU'NDA DEĞİŞİKLİK ANCAK MECLİS AÇILDIKTAN SONRA MÜMKÜN″

Bakanlar Kurulu yapısında bir değişiklik düşünüp düşünmediği sorulan Davutoğlu, “Bakanlıkların yapısı konusu zaten ilk atamada bu yapıların değişmesi kanunen yasal olarak mümkündü. Çünkü var olan yasa ile hükümeti kuracağız. Ama biz 13 yıl içinde birçok tecrübeler edindik. İcap ederse bir ihtiyaç hasıl olursa bunun için de gerekli çalışmalar yapılabilir. Benim de şahsen değerlendirdiğim bazı hususlar var. Ancak hükümetin bu aşamada kurulması var olan Bakanlar Kurulu yapısı ile olur. Çünkü kanunla değişmesi lazım. Kanun olması için Meclis'in açılması lazım. Bu bir süreçtir. Dolayısıyla hükümetimizi sunduğum gün bir bakanlar kurulu değişikliği beklemek yasal olarak da mümkün değil. Bütün bunlardan sonra bazı bakanlıklar içi düzenlemeler yapılır mı, o tamamen süreç içinde bizim takdirimizde olacak bir husustur. Öyle çok büyük bakan sayısı artışları da beklemek doğru değil. Bir ihtiyaç varsa onun gereği yapılır.” diye konuştu.

″SİLVAN’DA BÜYÜK ÖLÇÜDE OPERASYONUN TAMAMLANDIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ″

Silvan’da yaşananlara ilişkin değerlendirmesi de sorulan Davutoğlu, şöyle konuştu: “Her şeyden önce biz 23 Temmuz’da barış ve huzur operasyonu başlattığımızda o zaman çok açık bir şekilde şunu ifade ettik. Türkiye’nin her santimetrekaresinde barış ve demokrasi huzur operasyonu anlamında huzur geri gelene ve kamu düzeni ihdas edilene kadar bu mücadele yürüyecek. Şimdi Silvan’daki operasyonu eleştiren kesim o zaman bütün bu operasyonların bizim seçim planlamamıza dönük bir faaliyet olduğu iddiasında bulunmuşlardı. Ama seçim sonrasında da yaptığım ilk güvenlik toplantısında da bütün güvenlik birimlerimize çok net bir şekilde hedefe ulaşana kadar yani Türkiye’de tek bir silahlı terörist kalmayana ve dağları kasabaları ilçeleri şehirleri yolları emniyet altına alana kadar bu mücadele sürecek. Kimse şov yapmaya kalkmasın. Silvan’da neyin ne olduğunu, hangi sokakta, hangi okulda, hangi binada nasıl bir yığınak yapıldığını biz biliyoruz. Biraz önce İçişleri Bakanımızla görüştüm ve Silvan operasyonu da dahil olmak üzere Türkiye’de yürüyen faaliyetlerle ilgili bilgi aldım. Kararlılığımızı kimse test etmesin veya bu konuda şüpheye de düşmesin. Silvan’ın da diğer ilçelerin de her sokağı emniyet altına alınana kadar operasyon sürer. İnsani yardım ve diğer insani ihtiyaçlar konusunda her türlü tedbir alınmıştır. Herhangi bir ihtiyaç eksik bırakılmamıştır. İçişleri Bakanına da söyledim en kısa sürede bu operasyonun tamamlanabilmesi için tedbirler alınıyor. Zaten önemli ölçüde mesafe alındı ve belli hedeflere bu anlamda ulaşıldı. İnşallah en kısa zamanda normal hayat akışına dönülür. Ama bugün dahi şehit haberlerimiz gelirken Erciş’te ve bazı operasyonlarımızda, HDP milletvekillerinin bu şehit haberlerine yol açan terör örgütüne açık ve net bir tavır koymak yerine Silvan’da ve diğer ilçelerimizde kamu düzenini egemen kılmaya çalışan güvenlik birimlerimizi hedef alması da bütün milletimizin değerlendirmesi gereken bir husustur. Biz Silvan’da ve diğer il ve ilçelerimizde huzur kesin olarak tesis edilene kadar bu çalışmaları sürdüreceğiz. Silvan’da da büyük ölçüde operasyonun tamamlandığını tamamlanmakta olduğunu söyleyebiliriz. Silvan’daki ve Türkiye’deki her vatandaşımız kamu düzenini ve huzur ortamını en derin şekilde hissedecek şekilde bu operasyonlar tamamlanacak.”

″IRAK YA DA SURİYE BAĞLAMINDA HERHANGİ BİR KARA OPERASYONU HAZIRLIĞI SÖZ KONUSU DEĞİL″

Davutoğlu, bir başka soru üzerine ise Suriye ve Irak’a bir kara harekatı hazırlığı olduğu iddialarını yalanladı: “Son günlerde kara operasyonu yönünde değişik yorumlar yapılıyor. Türkiye’ye dönük herhangi bir tehdit olursa, nerede olursa olsun oraya dönük çalışma yapılır. Ama şu anda Türkiye’nin Irak ya da Suriye bağlamında herhangi bir kara operasyonu hazırlığı söz konusu değil. Böyle bir kısa dönemde böyle bir beklenti içinde olmamak icap eder. Uluslararası toplum Suriye krizine mutlaka bir çözüm bulmak zorundadır. Bu krize çözüm bulurken entegre bir stratejinin bir parçası olarak herhangi bir faaliyet yapmak gerekirse uluslararası toplum ile birlikte Türkiye de üzerine düşeni yapar. Ama Türkiye’ye dönük bir saldırı olur veya Türkiye’ye dönük bir tehdit olursa kimseden hiç bir şekilde herhangi bir işaret veya karar beklemeksizin de Türkiye gereken her türlü tedbiri alır. Suriye bağlamında söylüyorum, şu anda şöyle bir durum söz konusu değil. Ama gerekirse her türlü tedbiri almak için hazırlıklarımız çalışmalarımız vardır.″

″KELEPÇELİ BİR GÖRÜNTÜNÜN ORTAYA ÇIKMASINI TASVİP ETMEYİZ″

Ardından Manisa’da başörtülü bayanlara kelepçe takılması üzerine başlayan tartışmalar sorulan Davutoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye bir hukuk devletidir. Bir soruşturma yürütülür, bununla ilgili gerekli adımlar atılması gerekirse atılır. Ama aynı hukuk devleti kuralları içinde de herhangi bir konuda soruşturma yürütülürken bayan olsun, erkek olsun, başörtülü olsun, başı açık olsun ihtiyaç hasıl olmadıkça kelepçeli bir görüntünün ortaya çıkmasını tasvip etmeyiz. Vatandaşlık hukuku herkes için geçerlidir. Ve vatandaşlık hukuku bağlamında da kimsenin diğerine göre bir farklılığı yoktur. Kıyafetler üzerinden ya da ideolojiler üzerinden bir farklılık söz konusu olamaz hukuk devletinde. Hepimiz hukuk devleti kurallarına riayet edeceğiz. Eğer bir soruşturma yürüyorsa, bunun gereği gözaltına alınması icap ediyorsa bu hukuki şartlar içinde nasıl oluyorsa öyle yapılacak. Kaçma tehlikesi veya başka bir takım ihtimaller söz konusu ise tedbir alınabilir ama normal şartlarda zaten polisin güvenlik birimlerinin çağrısına veya şeyine uygun bir şekilde çalışma yürütülüyorsa özellikle de hanımların kelepçeli bir şekilde götürülmesini erkeklerden ayırdığım için söylemiyorum herkes için geçerli, bunu kabul etmemiz mümkün değil. O manzarayı gördüğüm zaman da derhal arkadaşlara talimatı verdim, bu soruşturulsun. Çünkü burada aynı zamanda yürütülen soruşturmaya gölge düşürmek istercesine ortaya çıkarmak istenen bir tablo var. Yani bir mağdur psikolojisi oluşması da söz konusu. Bu doğru değil. Hukuk devletinde gözaltı işlemi yapılacaksa bunun esasları bellidir. Bu esaslar uygulanırken de daha gözaltı nihai suçluluk aşması da değil vatandaşlar gidip üzerine düşen o soruşturmanın gerektirdiği şekilde gerekeni yapar güvenlik birimlerimiz de yapar. Ama burada bahsedildiği şekliyle başörtülü başı açık ayrımı yapmak vatandaşlarımız arasında olumlu imaj sahibi olanlar olumsuz imaj sahibi olanlar gibi bir ayrım yapmak da kesinlikle kabul edeceğimiz bir tutum değildir. Bizim için bütün vatandaşlarımız aksi ispat edilene kadar olumlu imaja sahiptir. Aksi nasıl ispat edilir, bir suç vardır. Yüz kızartıcı veya kamu düzenine aykırı bir suç vardır. O zaman da hukuki işlem yapılır. Bu maksadını aşan bir ifadedir. Maksadın ne olduğunu tartışmak da istemem. Kesinlikle 78 milyonun her biri bizim için olumlu imaja sahiptir. Ve her birinin her hukuki soruşturmada hakları hukukları ve en önemlisi de izzetleri onurları da devletimizin teminatı altındadır.”

″1300 TL OLAN ASGARİ ÜCRET TAAHHÜDÜMÜZ YERİNE GETİRİLECEK″

Asgari ücretin yükseltimesi konusunda bir soruya ise Davutoğlu şu cevabı verdi: “Geçen gün iş ve emek dünyası temsilcileri ile yaptığımız görüşmede bu konuyu ele aldık. Tekrar söylüyorum. Biz bir vaadi taahhüdü düşünmeksizin veya sonuçları göz önüne almaksızın yapmayız. Bütün vaatlerimiz gibi asgari ücret 1300 TL’ye çıkarılması için gerekli teşebbüsler yapılacak. Tabi bu kamu asgari ücret görüşmelerinde biz bunu teklif ederiz. Orada iş ve işveren kesimi ile birlikte oturup konuşulacak. Ama 1300 TL olan taahhüdümüz yerine getirilecek. Bu çerçevede ek çalışma gerekiyorsa bunları yaparız. Türkiye rekabet gücünü ekonomisini zayıflatmayacak, kayıt dışı ekonomiye yol açmayacak,kayıt dışı istihdama ve üretkenliği artıracak ek tedbir gerekiyorsa bunları iş ve emek dünyasının temsilcilerine de söyledim. Bunları değerlendiririz. Ama her ne surette olursa olsun vatandaşlarımıza ve emekçilerimize verdiğimiz sözün gereğini de yaparız.”

MANİSA VALİSİ HAKKINDA İŞLEM YAPILIP YAPILMAYACAĞI SORUSU

Son olarak başörtülü bayanlara kelepçe takılması hadisesi ile ilgili Manisa Valisi hakkında bir adım atılıp atılmayacağı sorulan Davutoğlu, “Gerekeni söyledim, bakarız.” dedi. CİHAN
Reklam
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Penceremden Göz Göze Ne Zaman Yayınlanacak?, Çıkacak ve Gelecek? 2023
Penceremden Göz Göze Ne Zaman Yayınlanacak?, Çıkacak ve Gelecek? 2023
Tecno Spark 10 Pro
Tecno Spark 10 Pro "PUBG Mobile" Kaç FPS Veriyor? 2023