Bir çok ilişki zamanla yerini çok başka mecralara akıtıyor. Ama siz ilişkinizde ilk günlerin heyecanını, kalbinize giren sancıyı özlüyorsanız ve daha da geri dönmeyeceğini düşünüyorsanız böyle bir şey tabii ki yok. Ben şimdi bu yazımda size ilişkinizde nasıl yeniden heyecan yaratacağınızı ve ilişkinizi hareketlendireceğinizi anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle ilk sevgili olduğunuz zamanları düşünerek ihtiraslı bir şekilde sevgilinizi öpün. Dudaklarımız parmak uçlarından 100 kat daha fazla hassastır ve öpüşmek de çikolatanın içinde bulunan bir kimyasal da olan feniletilamin, dopamin ve endorfin gibi seks hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu hormonların salgılanması ile de haz duygusu tetiklenir ve aranızda yeniden güçlü bir duygusal bağ oluşmasına neden olur. Diğer yandan sohbet ederken sevgilinizin gözlerinin içine bakın. Tabii bu bakış dik dik olmamalı. Yapılan araştırmalar kalabalık bir ortamda ya da yalnızken birbirinin gözlerine bakan sevgililerin, hiçbir şekilde göz teması olmayan çiftlere göre birbirlerine %75 daha çok aşık olduklarını gösteriyor. Bu yöntem de sevgilinizle yakınlaşmanızda en kestirme ve etkin yollardan bir tanesi.

Sevgilinize geçmişten küçük bir hikaye anlatın. Mesela sevgilinize çocukluk hatıralarınızı anlatmanız ya da onun anlattıklarını dinlemeniz yakınlaşmanıza neden olur. Bu anılar birbirinden tümüyle farklı olabilir ancak bu zıtlıklar ile aranızda yeniden samimiyet oluşacağından emin olabilirsiniz. Bir diğer yöntem de onunla birlikte spor yapmanız olacaktır. Onunla birlikte spor yapmak, vücudunuzun seks sırasında salgıladığı hormonların yeniden salgılanmasını sağlar ve cinsel organa giden kan akışında artma görülür. İşte bu da muhteşem bir orgazm yaşamanın en kısa ve güzel yollarından bir tanesidir.

Sevgilinizle gülün. Bir arkadaşım vardı ve nişanlı olduğu gencin onun nasıl gülümsemesini sağladığını şöyle anlatmıştı: Beyonce'nin Crazy In Love parçasındaki dansı kalçalarını sallayarak o kadar güzel taklit yapıyor ki, gülmekten neredeyse yerlere yatıyorum ve kendisini çok da ciddiye almıyor olmasına da bayılıyorum...

Şimdi yeniden konumuza dönersek; televizyon kumandasını saklamak ve unutmak da oldukça iyi bir fikir gibi geliyor bana. Çünkü neredeyse artık hepimiz televizyon bağımlısı olduk ve televizyonun karşısında uzanmaktan hoşlanıyoruz. Ancak kafamız başka bir yerdeyken partnerimize konsantre olamayacağımızı da kabul etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla yakınlaşmanın en hızlı ve kolay yollarından biri de televizyona veda etmekten geçiyor. Daha ne bekliyorsunuz ki? Fişi çekin ve partnerinizle ilgilenin.

Kavga ettiğinizde ve sorun gerçekten sizde ise kendinizi affettirin ve ondan özür dileyin. Çünkü bu özür size harika bir seks fırsatı yaratabilir. O zaman açık olmalı ve özür dilemelisiniz. Muhtemelen o da sizden özür dileyecek ve bir daha böyle bir tartışmanın yaşanmasını istemediğini itiraf edecektir. Duygusal yakınlığı zirvede yaşamak istiyorsanız ona odaklanın ve karşılıklı olarak yüzleriniz birbirine baksın, böylece uzanın ve ışıkları da söndürmeden yapın bunu. Sevgilinizi bu sırada dinlemek iyi olacaktır. Ona gününün nasıl geçtiğini ve neler yaptığını sorun ve vereceği cevabı da mutlaka dinleyin. Tabii konuşmak ve anlatmak istemediği anlar da olabilir. O durumda da ne hissettiğini anlamaya çalışın bu yöntemin de işe yaradığını fark edeceksiniz.

Sevgilinize aşk içerikli mesajlar gönderin. Tüm gün onu düşündünüz ama bu düşünmeleri kendinize saklamayın. Bunun yerine onu özlediğinizi ya da onu istediğinizi yazan mesajlar atın.

Sevgilinizin akşam eve geleceği saatlerde ilk günlerde kullandığınız parfümü sıkmanız hatıraları canlandıracak ve ilk günlerin heyecanını yeniden yaşatacaktır. Hatta birlikte ilk tanıştığınız yere gitmeniz de iyi bir fikir olabilir. Benden bu kadar, gerisi size kalmış...