Çözüm süreciyle başlayan PKK’nın derin yapılanması hem dağda hem de şehirlerde özellikle doğu illerinde çözüm sürecinin bitmesiyle tekrar kendisini baş gösterdi. Bilindiği üzere çözüm süreciyle birlikte birçok il ve ilçe de toplanan PKK yanlıları, mahalle ve cadde aralarında birçok hendek-çukur kazdı. Bu nasıl bir zihniyet ki Devletin beslediği belediyeler ve belediye çalışanları da bunlara göz yumdu. En önemlisi o il ve ilçelerde yaşayan, o sokak ve caddeler de yaşayan halk-esnaf buna izin verdi. Peki şimdi ne oldu? Barış isteyip sokaklara hendek kazanlar, silahlananlar kendi içlerinde beslediği halk durumdan zarar gördüğünü söylüyor. Feryatlar ediyorlar. Neymiş efendim, evimizden yurdumuzdan oluyoruz! Neymiş de yapılanlar insanlık ayıbıymış! Ey güzel kardeşim, ey güzel halk, sen değimlisin o yerlerde yaşarken sokağına hendek kazılmasına izin veren, sen değil misin yollarına bomba döşenmesine izin veren, sen değil misin pkk nın ekmeğini suyunu veren? Şimdi tekrar soruyorum sana, yerinin ve yurdunun bu topraklar olduğunu şimdi mi anladın?
ZAMANINDA BESLERKEN NİYE DÜŞÜNMEDİN?
Cizre’de, Silopi’de ve diğerlerinde eğer ki insanlar yerlerini terk ediyorsa, bilinmeli ki zamanında beslenilen PKK yüzündendir. Zamanında göz yumulan verilen tavizlerdendir. Görünüyor ki AKP hükümeti dediğini yapacak ve PKK terörünü Türkiye topraklarından silinceye kadar operasyonlar durmayacak. AKP’nin bu yaşananlarda suçu yok mu? Elbette var, eğer ki çözüm süreci döneminde bazı durumlarda göz yummayıp en iyi şekilde sert bir duruş sergilemiş olsaydı şimdi bunların hiç birisi yaşanmayacaktı. Fakat o zamanda belki de birçok taviz verilecekti. Sonuna kadar müzakerelerle sonuçlandırmak istense de maalesef gerçekleşemeyen anlaşmalar özellikle doğu illerini etkisi altına aldı. Neden Doğu illeri, tabiî ki de en çok besleyenler orda, buna halk dahil mi? Kimse kusura bakmasın evet buna bir çok halk da dahil. Zamanında beslenilen karga geldi şimdi başladı gözlerini oymaya. Peki suçlu kim?
Estağfurullah siz olur musunuz? Devlet devlet, camileri yakanda devlet, sizi yerinizden yurdunuzdan eden de devlet. Uyan ey kürt kardeşim, uyan! Oyuna gelme! Kendini maşa diye kullandırtma. Bu topraklar yıllarca, bu toprağı, bu ülkeyi, bu devleti sahiplenen herkese yetti. Sana da yeter. Ama yok ben doyumsuzum dersen, bizleri tanımayan hep yakınımızdakilerdir. Sende tanırsın bizi.
