Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Samanyolu Yayın Grubu'nun TÜRKSAT’tan indirilmesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. CHP olarak medya özgürlüğü konusundaki duruşlarının çok net olduğunu belirten Nazlıaka, “Her koşulda her aşamada medya özgürlüğünden yanayız. Yasama, yürütme, yargı ve medya dört büyük güç olarak her zaman birbirinden bağımsız olmalı. Onun için medya üzerinde uygulanan her türlü baskıya karşı CHP olarak biz medya kuruluşlarının yanında yer alırız. Her zaman mağdurun yanında yer alırız. Tabi ki, medya üzerinde yapılan baskıları bir kez daha kınıyoruz.” diye konuştu.
1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi'nin ardından, 26. dönemde görev yapacak milletvekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kayıt işlemleri devam ediyor. Meclis Şeref Holü'nde kurulan masalarda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, kayıt yaptırdı. Nazlıaka, kayıt işlemlerine eşi İzzet Nazlıaka ve çocukları Berke ve Demir Nazlıaka ile birlikte geldi. Aka, kayıt sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Paris’teki saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileyen Nazlıaka, şunları kaydetti: “Bir kez daha şunu gördük ki, terörün dili, dini, ırkı yok. Dün Ankara’da gerçekleşen bir terör bugün Paris’te yarın dünyanın bir başka başkentinde bir başka ülkesinde de gerçekleşebilir. Onun için tüm dünya liderleri teröre karşı tek bir duruş sergilemeli ve hep birlikte terörü lanetlemek gerekiyor. terör bir ülkenin diğer ülkeyi kontrol altına almak için kullanılacak bir araç olmamalı. Bu işin failleri araştırılmalı, terörün finansal kaynaklarının üzerine tüm dünya ülkeleri olarak gidilmeli. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtta sulh, cihanda sulh anlayışını bir kez daha anıyorum. Bugün Ayşe yarın Ahmad öbür gün Maria dünyanın neresinde olursa olsun yaşanılan acılar tektir. Bu masum insanların yaşamını kaybetmesi karşısında tüm dünya terörü lanetlemelidir. Ama terör hiçbir zaman kazanan olamayacak.”
Bir gazetecinin, 'Samanyolu yayın grubu TÜRKSAT tarafından uydudan indirilme kararı kapsamına alındı. Daha önce mahkemenin bir savunma talebi vardı TÜRKSAT’tan bu bile beklenmeden bu gece muhtemelen uydudan indirilecek nasıl değerlendirirsiniz?' sorusuna Nazlıaka, “Bizim buradaki duruşumuz çok nettir aslında. Her koşulda her aşamada medya özgürlüğünden yanayız. Yasama, yürütme, yargı ve medya dört büyük güç olarak her zaman birbirinden bağımsız olmalı. Onun için medya üzerinde uygulanan her türlü baskıya karşı CHP olarak biz medya kuruluşlarının yanında yer alırız. Her zaman mağdurun yanında yer alırız. Tabi ki, medya üzerinde yapılan baskıları bir kez daha kınıyoruz.” cevabını verdi.
Başka bir gazetecinin, 'Parti içinde olağanüstü kurultay tartışmaları var? Sizce ne olmalı?' sorusuna karşılık Nazlıaka, şu ifadeleri kullandı: “Biz dün birçok milletvekili olarak olağan kurultayın devam etmesi yönündeki irademizi ortaya koyan bir ortam metin imzaladık. Zaten olağanüstü kurultay ve olağan kurultay arasındaki tarihlerde çok büyük değişiklik olmayacak. Bizim partimiz gerçekten de demokrasiyi içselleştirmiş bir partidir. Biz bireyler üzerinden hareket etmiyoruz. Eğer gerçekten gerekli miktarda imza toplanırsa o zaman zaten tüzüğün gerekleri, gerektirdiği şeyler yerine getirilecektir. Biz tüzüğüne sadık kalan parti biçimlendirmek için tüzüğü biçimlendirmeyen bir anlayışa sahibiz. Genel başkanımız da zaten bu görüşte olduğunu her fırsatta ifade ediyor.”
25. DÖNEM DE DE KELEBEK ÖMÜRLÜ MİLLETVEKİLLERİ OLDUK
Başka bir gazetecinin, 'Siz 1 Kasım’ı başarılı mı başarısız mı buluyorsunuz?' sorusu üzerine Nazlıaka, şunları kaydetti: “1 Kasım CHP için gerçekten de beklentinin altında sonuçlanmıştır. Biz partimizin bu kadar güzel projeleri varken demokrasi şöleni olan ön seçimle adaylarımız belirlenmişken saha çalışmaları bu kadar kuvvetli iken kampanya da oldukça iddialı bir şekilde yürütülmüşken daha iyi bir sonuç almasını arzu ediyorduk bunun için çalışmıştık. Beklentimizin altında bir sonuç aldık ama bu demek değildir ki, bu noktada mücadeleyi bırakacağız elbette mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Bizim mücadelemiz fikir mücadelesidir. Biz gene demokrasinin, fikirlerin ve insan hakları ihlallerinin olmadığı bir Türkiye’nin inşa edilmesi için üzerimize düşen her şeyi yapacağız. Meclisin bu dönemde daha aktif ve daha direngen bir yapı olmasını istiyoruz. 24. Dönem gerçekten de oldukça direngen geçmişti 25. Dönem de de kelebek ömürlü milletvekilleri olduk. Başlaması ile bitmesi bir oldu. Ama 26. Dönemin hakikaten ülkemiz için daha aydınlık daha refah gelir dağılımının daha dengeli olduğu insan hakları ihlallerinin yaşanılmadığı özgür adil bir Türkiye’ye doğru şekillenmesi için elimizden geleni yapacağız. Bu konuda sorumluluğumuzu da çok yoğun hissediyoruz. Çünkü her 4 seçmenden 1’isinin bize oy vermiş olması bize gerçekten de çok yoğun sorumluluk yüklüyor. Bizde bu seçmenlerimizin ve tüm Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan tüm vatandaşlarımızın beklentilerini karşılamaya çalışacağız.” CİHAN
