MERSİN Büyükşehir Belediyesi ile Mersin Üniversitesi tarafından oluşturulan Kampüs Geçici Hayvan Bakımevi, yüzlerce sokak hayvanını ağırlıyor. Hayvanları sağlıklı tutmak için 2 veteriner hekim ve 1 teknikerin görev yaptığı bakımevinde yaralı ve yardıma muhtaç durumda getirilen sahipsiz hayvanlar tedavi edilirken, 7 temizlik görevlisi de hayvanların sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlıyor.

Sokak hayvanları için yoğun mesai içerisinde oldukları ifade eden Hayvan Dostları Derneği Başkanı Nilgün Derviş, haftada yaklaşık 20 hayvanı kısırlaştırdıklarını söyledi. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsis edilen bir araç ve bir şoför sayesinde araç çarpmaları sonucu yaralanan ve bakıma muhtaç hale gelen hayvanları bakımevine topladıklarını ifade eden Derviş, "Hekimler gerekli tıbbi bakımı yapıyor. İyileşerek tekrar doğaya dönebilecek hayvanları tekrar aldığımız bölgeye geri bırakıyoruz. Bunun dışında kolunu, bacağını ve gözlerini kaybeden hayvanlar ise ömür boyu burada bakılmak üzere mevcut kedi evine ayırdığımız blokların birinde özürlülere bakılmaya devam ediliyor" diye konuştu.

"HAYVANLAR İÇİN YOĞUN MESAİDEYİZ"

Ürkek ve doğada yaşama şansı olmayan sokak hayvanlarını ise sahiplendirme yoluna gittiklerini belirten Derviş, hayvanlara mümkün olduğu kadar insani, vicdani ve merhametli bir şekilde yaklaştıklarını söyledi. Sadece, 'Ameliyat yap al doğaya bırak' mantığı ile çalışmadıklarını ifade eden Derviş, "Hayvanların refahını ön planda tutuyoruz. Bunun için bazen istifçilikle, doğaya salınması gereken hayvanları tel örgülerin arkasında tutmakla suçlandığımız oluyor. Aklımızla ve vicdanımızla hareket etmeye özen gösteriyoruz. Temizlik işlerine bakan 7 görevli ile çalışıyoruz" dedi.

BESLENMELERİNE ÖZEN GÖSTERİLİYOR

Haftanın 7 günü 10 saat görev başında olduğunu kaydeden Nilgün Derviş şunları söyledi:

"Makarna, ciğer ve konserve gibi ek ihtiyaçları dernek olarak biz karşılıyoruz. Kediler yaklaşık her gün 80 paket makarna tüketiyorlar. Çenesi kırık ya da yaşlılığa bağlı dişi olmayan kediler için makarna en uygun yiyecek oluyor. Sahiplendirme konusunda çok başarılı değiliz. Bize gelen yavru kedilerin yüzde 80'i özürlü ya da enfeksiyonlu oluyor. Hayvanların kış aylarında üşümemeleri için radyatör kullanıyoruz. Gezinti alanlarımız var. Orayı da sera naylonlarıyla kapatarak hayvanları soğuktan korumaya çalışıyoruz. Kedi evimizin herhangi bir şekilde ısıtma sistemi yok. Belki bir yaz şehri olduğu için çok da ısıtmalı düşünülmemiş. Ama biz de bunu sera naylonları ile kapatarak kış döneminde battaniyeler ve ısıtıcı malzemeler kullanarak çözmeye çalıştık. Köpek bölümlerinde de aynı yöntemi uyguluyoruz."