Cihan Sendikalar Konfederasyonu(CİHAN-SEN) Genel Başkanı Naci Haliloğlu, iki basamaklı rakamlara ulaşan enflasyon ve işsizlik oranları karşısında kamu çalışanlarının geçinme konusunda kara kara düşünmeye başladığını söyledi. Haliloğlu, “Yüksek enflasyon ve işsizlik karşısında maaşları iyice eriyen milyonlarca memur ve kamu çalışanları ay sonlarını zor getiriyor. Bıçağın kemiğe dayanmasına az kaldı.” dedi.

Genel Başkan Naci Haliloğlu, gündeme ilişkin yazılı değerlendirmelerde bulundu. Haliloğlu, son olarak açıklanan işsizlik rakamlarının yüzde 10’ları aştığını; ancak gerçekte bu rakamın çok daha yukarılarda olduğunu söyledi. Benzer durumun enflasyonda da yaşandığına dikkat çeken Haliloğlu, “Son açıklanan TÜİK’in verilerine göre, işsizlik oranları iki haneli rakama ulaştı. Bu durum, toplumun tüm kesimlerini etkiliyor. Bunların başında ise kamu çalışanları geliyor. Yüksek enflasyon karşısında maaşları eriyen milyonlarca memur ve diğer kamu çalışanları yeni zamlarla birlikte hepten zor durumda kalacaktır.” şeklinde konuştu.

İŞSİZLİK VE DEMOKRASİ İLİŞKİSİ

Çağdaş ve ileri demokrasilerde çalışma barışı, işsizlik oranları, ücret politikaları ve temel hak ve özgürlükler arasındaki ilişkiye değinen Başkan Haliloğlu, “Refah ve demokrasi ile temel hak ve özgürlükler arasındaki ilişki doğru orantılıdır. İyi bir demokrasi, aynı zamanda iyi bir ekonomi, dolayısıyla daha çok iş ve aş demektir. Zaten gelişmiş ve modern ülkelere bakıldığında da oralarda demokrasinin çok iyi içselleştirildiği, sermaye ve teşebbüse hürriyetine herhangi bir müdahalenin olmadığı görülüyor. Dolasıyla ülkemizde işsizlik rakamlarının sürekli olarak yükselmesinde, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin ve antidemokratik müdahalelerin payı büyüktür. Çalışma barışını doğrudan etkileyen bu durum, kamu çalışanları başta olmak üzere tüm toplum kesimlerini olumsuz etkiliyor.” değerlendirmesini yaptı.

″MEDYAYA BASKINLAR VE SANSÜR KABUL EDİLEMEZ″

Son dönemlerde medyaya yapılan baskı ve baskınlara da değinen CİHAN-SEN Genel Başkanı Haliloğlu, şunları söyledi: “Ne yazık ülkemizde, ifade özgürlüğünün sesi olan medya üzerindeki baskılar giderek dayanılmaz bir hal alıyor. Yayın politikaları bahane edilerek bazı televizyon kanalları ile gazetelere yapılan haksız ve hukuksuz müdahaleler, basın özgürlüğüne vurulan çok ciddi bir darbedir. Bu resmen sansürdür ve kabul edilemez bir durumdur. Haksız ve hukuksuz el koymalar sonucu sadece son bir ayda yaklaşık bin gazeteci işsiz kaldı, çok sayıda gazeteci tutuklandı. Ülkemizi uluslararası platformlarda zor durumda bırakan bu manzara aynı zamanda toplumsal barışı da dinamitliyor.”
CİHAN