Geleneksel cerrahi müdahaleler yerine, günümüzde ameliyatsız yöntemlere yönelim artmıştır. TAVI yöntemi, ileri yaştaki hastalar ve ameliyat riski yüksek olan bireyler için umut verici bir tedavi seçeneği sunar. Bu yöntemde, aort kapağı cerrahi bir müdahaleye gerek kalmadan değiştirilir. İşlem sonrasında hastaların yaşam kalitesi hızla artabilir ve iyileşme süreci oldukça konforlu geçer.
Benzer şekilde stent uygulamaları da cerrahi müdahale gerektirmeyen, minimal invaziv bir tedavi yöntemi olarak kalp damar hastalıklarında önemli bir rol oynar. Stent sayesinde damar tıkanıklıkları kolayca açılarak, kalp kasının ihtiyaç duyduğu kan akışı sağlanabilir.
Stent Takıldıktan Sonraki Süreçte Dikkat Edilmesi Gerekenler
Stent takıldıktan sonra, hastaların belirli konulara dikkat etmesi hayati önem taşır. Öncelikle, düzenli olarak kullanılan ilaçlar asla aksatılmamalıdır. Bu ilaçlar genellikle kan sulandırıcı özellikte olup, damar içinde pıhtı oluşumunu engeller ve stentin işlevini korumasını sağlar. Bunun yanında, hastalar sigara ve alkol tüketimini tamamen bırakmalıdır. Çünkü bu maddeler kan damarlarına zarar verebilir ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi de oldukça önemlidir. Taze sebze ve meyveler, tam tahıllar ve az yağlı süt ürünleri gibi sağlıklı besinler tüketilmelidir. Yağlı ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak, kolesterol seviyesini dengede tutarak kalp sağlığını koruyabilir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak ve kilo kontrolüne dikkat etmek de stent takıldıktan sonraki sürecin sağlıklı geçmesine yardımcı olur.
Stent ve Bypass Ameliyatı Farkları
Kalp hastalıklarında tedavi yöntemleri arasında en sık uygulanan iki önemli prosedür stent takma ve bypass ameliyatıdır. Her ikisi de kalp damarlarında tıkanıklık veya daralmanın önüne geçmek ve kalbe yeterli kan akışını sağlamak amacıyla kullanılır, ancak yöntemler ve riskler bakımından farklılık gösterir. Şöyle ki;
Stent Takma
Bu yöntem, genellikle anjiyoplasti ile birlikte uygulanan minimal invaziv bir prosedürdür. Kan damarındaki daralmış bölgeye ince bir stent yerleştirilir; bu stent damar açıklığını koruyarak kan akışını düzenler. Stent takma işlemi, genellikle kasık veya koldan yapılan bir girişimle gerçekleştirilir ve hastaların iyileşme süresi genellikle kısa olur. Ancak, stentin tıkanma riski ve uzun vadeli komplikasyonlar, hastaların düzenli kontrol ve ilaç kullanımı gerektirmesini zorunlu kılar.
Bypass Ameliyatı
Koroner arter bypass ameliyatı, kalbin kan akışını sağlamak için genellikle bir veya daha fazla tıkanmış damarın dışarıdan sağlanan bir damar ile atlanması işlemidir. Bypass, daha büyük ve karmaşık tıkanıklıklar için tercih edilir ve genellikle genel anestezi altında yapılır. Bu operasyonun iyileşme süreci daha uzun olup, hastanın yaşam tarzını değiştirmesi ve fiziksel aktiviteyi yavaşça artırması gerekebilir. Riskler arasında enfeksiyon, kanama ve anesteziye bağlı komplikasyonlar yer alır. Her iki yöntemde de başarı oranı yüksektir, ancak hangi tedavinin uygun olduğuna karar verirken hasta ve doktorun durum değerlendirmesi büyük önem taşır.
Bypass Ameliyatından Sonra Yaşam Kalitesini Arttırma Yolları
Bypass sonrası şikayetler özellikle iyileşme sürecinde hastalar için dikkatle izlenmesi gereken bir dönemdir. Ameliyat sonrası dönemde görülen başlıca şikayetler arasında göğüs ağrısı, yorgunluk ve nefes darlığı bulunabilir. Bu tür belirtiler genellikle normaldir, ancak şiddetlenirse mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Hastalığın tekrarlamaması ve genel yaşam kalitesinin artması için hastaların doktor önerilerine uyması şarttır. Düzenli doktor kontrollerine gitmek, kan değerlerini izlemek ve gerektiğinde yaşam tarzında değişiklikler yapmak önemlidir. Özellikle egzersiz, sağlıklı beslenme ve stresten uzak durma gibi faktörler bypass sonrası yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir.
Ameliyat sonrası dönemde bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerekir. Bunun için hastaların, grip gibi enfeksiyonlardan korunmak adına hijyen kurallarına dikkat etmesi ve bağışıklık güçlendirici besinler tüketmesi önerilir.