Son yıllarda hava kirliliğinin artması, hazır gıda tüketim oranının çoğalması ve kanserojen madde içeren ürünlerin kullanılması ile birlikte tüm dünyada kanser riski gün geçtikçe çoğalıyor. Özellikle kadınların çok daha fazla risk altında olduğu meme kanseri; teşhisi ve tedavisinde geç kalındığında ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi bir hastalıktır.

Meme kanserinin erken tanısı için geliştirilen birçok teknoloji dünyanın birçok yerinde erken teşhis ile hayat kurtarmaktadır. Radyoloji teknolojisi ile yapılan rutin kontroller kadınların özellikle menopoz döneminde sağlıklarının korunmasında etkendir. Devletlerin halk sağlığı politikalarının başında olan meme kanseri mücadele süreci; kadının kendini elle muayene etmesi ile başlamakta ve mamografi süreci ile devam etmektedir. Günümüzde birçok kadın ‘mamografi nedir?’ sorgusu içerisinde olup; meme sağlığı açısından hangi uzmanlık alanına başvuracağını bilmemektedir.

Özel bir görüntüleme sistemi olan mamografi; kadının memesinin sıkıştırılarak düş doz X ışını sayesinde doku içeriğinin incelenmesine olanak tanıyan bir teknolojidir. Tüm kadınların 40 yaşından sonra rutin olarak mamografi incelemesine başvurması önerilmektedir. Meme radyolojisinde çalışmaların sürekli olarak gelişmesi; kullanılan cihazlarla birlikte hastalığın teşhis sürecini çok daha konforlu bir hale getirmektedir. Yeni nesil teknoloji ile geliştirilen dijital mamografi; değerlendirme aşamasında çok daha net ve sağlıklı veriler sağlamaktadır. Aynı zamanda daha düş doz radyasyon ile çalışılması her yıl yapılacak olan kontrollerde hastanın daha az radyasyona maruz kalmasını sağlamaktadır.

Meme kanseri tanısı öncelikle kadının kendi vücudunu tanıması ile mümkün olmaktadır. Ayda bir elle muayene edilmesi ve herhangi bir anormallik ve yapısal bozukluk görüldüğünde ertelemeden mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir.